Bursa`da 10 ayda beyin ölümü gerçekleşen 19 hastadan 10`unun organlarını bağış olarak yeni bir yaşam umuduyla bekleyen hastalara kazandıran Çekirge Devlet Hastanesi, Türkiye`deki tüm hastaneler arasında birinci olurken, 2. İzmir, üçüncü ise Ordu oldu. Maide Suresi`ni örnek vererek ailelerden bağış istediklerini belirten Çekirge Devlet Hastanesi Organ Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen ilginç bir anısını da anlattı: "Beyin ölümü gerçekleşen kızın annesini bağışa ikna için gece 01.30`da evine gittim. Daha önce böbrek nakli olan bir gencin de desteğiyle anne bağışa onay verdi."
"40 KİŞİYİ HAYATA DÖNDÜRDÜK"
Türkiye organ bağışında bir türlü beklenen düzeye ulaşamazken, Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Türkiye ortalamalarının üzerinde bağış topladı. Başarı öyküsünde tüm sağlık personelinin payının olduğunu belirten Çekirge Devlet Hastanesi Organ Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen, "Bizim personelin farkındalığı ve iyi niyeti var. Bu yıl Türkiye`deki hastaneler arasında kadavradan organ bağışı konusunda birinci olduk. Birçok hayatı kurtarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ocak-Kasım döneminde 19 beyin ölümü gerçekleşen hastamızdan 10`unun organ bağışını gerçekleştirmeyi başardık. Bu nakillerle beraber yaklaşık 40 kişiyi hayata döndürmüş olduk. Hem bağışçı ailelere hem de ekibimize teşekkür ediyorum" dedi.
NE KADAR KUTSAL OLDUĞUNU ANLATIYORUZ
Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organlarının bağışlanmadığı durumlarda en az 3 canın kaybedildiğini, bu sayının bazı durumlarda 7-8`e kadar yükselebildiğini belirten Didinen, "Farkındalığı arttırabilmek için her alanda eğitimlere dikkat ediyoruz. Bir çok yerde organ etik kurulu olarak seminerlere katılıyoruz" dedi. Bitkisel hayat ile beyin ölümünün karıştırıldığını kaydeden Didinen, beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarını organ bağışı konusunda görüşmeleri sırasında ikna etmeye, razı etmeye çalışmadığını, önlerine bir başka insana yaşama fırsatı vermek gibi bir imkan geçtiğini anlattı. Hasta yakınlarına beyin ölümünü bildirip durumu açıkladıktan sonra taziye dileklerini ilettiğini belirten Didinen, "Bağışlayacakları organlarla birçok insana hayat verebileceklerini, onları yeniden hayata başlatabileceklerini söylüyorum. Bunun ne kadar kutsal bir olay olduğunu anlatıyorum. Olayın manevi boyutunu, bağışın dini olarak da ne kadar sevap olduğunu anlatıyorum. Bu konuda sorulan tüm soruları cevaplamaya çalışıyorum" dedi.
HASTA YAKINLARI NELER SORUYORLAR?
Didinen, hasta yakınlarıyla organları bağışlama görüşmeleri sırasında her türlü soruyla karşılaştıklarını ama en çok "Dinen sakıncası var mı? Vücut bütünlüğünü bozacak mısınız? Organları nasıl alacaksınız, operasyon nasıl olacak? Aldığınız organlar kimlere gidecek? Sistem güvenilir mi?" sorularının sorulduğunu söyledi.
DİYANET`İN FETVALARI VE MAİDE SURESİ
Dini hassasiyeti daha çok öne çıkan hasta yakınlarına Diyanet İşleri`nin bu konuda yayınladığı fetvayı anlattıklarını belirten Didinen, "Çıkarılacak organların başka insanlarda kullanılacağını, onlara yaşam vereceği için çok nazik bir operasyon olduğunu, organlarını alacağımız kişiye ölümünden sonra da başka insanlara hayat vereceği için duyduğumuz saygı yüzünden ameliyatın tamamen manevi bir ruhla yapıldığını anlatıyorum. Kur`an`daki Maide Suresi`nin 32. ayetini örnek veriyorum. Bu ayet, ‘Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur` der. Bu ayeti aktarıyorum. Ama tüm çabalarımıza karşın ikna olmayanlar da oluyor ve ekip olarak saygıda hiçbir kusur etmiyoruz" şeklinde konuştu.
"ÜNİVERSİTE SINAVINDAKİ SIRALAMADAN DAHA ÇOK GÜVENİRİM"
Organ bağışlayan hasta yakınlarının özellikle alınan organların sırada bekleyen kişiye gidip gitmeyeceği, torpil olup olmayacağı konusunda çekinceleri de olabildiğini aktaran Didinen, "Ama böyle bir konu asla söz konusu değil. Ben organ bağışı bekleyenlerin sıralamasına mesela üniversite sınavında yapılan sıralamadan bile daha çok güvenirim" dedi.
"DÜNYANIN ÇOK GERİSİNDEYİZ"
Organ nakli konusunda kadavradan nakil standartlarında en önde gelen ülkenin İspanya olduğunu, bu ülkede milyon nüfus başına 40 kadavradan nakil yapılabildiğini, ülkemizde bu sayının 2014 verilerine göre 5.5 olduğunu belirten Didinen, 2010`da 2.8 olan bu sayının son 4 yılda Bakanlığın çabaları ile 5.5 civarına çıkarıldığını, bunun için Avrupa Birliği`nden ödenek aldıklarını söyledi.
EKİPTEN ANILAR
GECE 01.30`DA ANNEYE BAĞIŞ İKNASI ZİYARETİ
Koordinatör Timur Didinen: "Beyin ölümü gerçekleşen genç bir kadının kardeşleri, annelerinin organ bağışına izin vermediği gerekçesiyle bağış yapmak istemiyorlardı. Anneleriyle kendim görüşmek istediğimi söyledim. Annelerinin hastaneye gelecek durumda olmadığını söylediler. `O zaman ben ona giderim` dedim. Gece saat 01.30`da arabama atlayıp Bursa`nın Demirtaş nahiyesine gittim. Yaşlı kadın taziyeleri kabul ediyordu. Yanına oturup her şeyi anlattım ama ikna olmadı. Bu arada taziyeye aynı mahallede oturan daha önce kendisine böbrek nakli yaptığımız bir genç geldi ve sohbete katıldı. Onu örnek gösterip kızının organlarının başka canlarda hayat bulacağını söyledim Yaşlı kadın razı olup organları bağışladı."
Koordinatör Yardımcısı Tamara Uzun Bal: "Beyin ölümü gerçekleşen bir gencin annesi ile görüşmemizde organ bağışına sıcak bakmadığını belirtip izin vermedi. Bu arada hastanın kalbi durdu. Defnettiler. Bir hafta sonra gencin annesi hastaneye gelip özür diledi. O günden daha üzgündü. Evladını rüyasında gördüğünü, bağış yapmak istemediği için çok pişman olduğunu anlattı."
DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU`NUN SON FETVASI
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu en son 1 Mart 2013`te yayınlanan fetvada "Hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, kan, doku ve organ nakli yolu ile bazı şartlara uyularak, tedavinin caiz" olduğuna vurgu yapıldı.
LİSTEDE İLK 3
1-Bursa Çekirge Devlet Hastanesi
2-İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
3-Ordu Devlet Hastanesi
