SARUHANLI - Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 87. yıl dönümünde Maltepe'de özel bir panel düzenlendi. Maltepe Belediyesi Cumhuriyet Kültür Merkezi'ndeki panelde gazeteci ve avukat kadınlar kadınların sorunlarını konuştu. Esra Açıkgöz ve Kenan Özer’in kadına şiddet belgeselinin gösterimi yapıldı.
Maltepe Belediyesi, 5 Aralık 1934 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 87. yıl dönümü dolayısıyla panel düzenledi. Panel, Maltepe Belediyesi Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gazeteci Mutlu Hesapçı’nın moderatörlüğünü üstlendiği panele KRT TV Programlar Müdürü Hilal Solmaz, KRT TV Sunucusu Şebnem Yiğit, Av. Uzl. Kardelen Yarli, Avukat Özge Güngör ve yönetmen Esra Açıkgöz katıldı.
Konuklar, Türkiye’de kadınların yaşadığı sorunları, psikolojik ve fiziki şiddeti, iş yerlerindeki ayrımcılığı, hukuki haklarını ve birçok konuda kadınların yaşadıkları sıkıntıları konuştu. Konuklar, kadınlarla erkekler arasında hukuki ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesinin kadına yönelik şiddeti önlemede önemine dikkat çekti. Kadınlara yönelik ayrımcılığın son bulması adına, devleti kadınları korumak ve şiddeti önlemek için gerekli tedbirleri almaya davet etti.
KADINA ŞİDDET DURMUYOR
Mutlu Hesapçı, değişik gazete ve platformlardan alınan verilere göre Türkiye’de 326 günde en az 85 kadının öldüğünü, 193 kadının şüpheli ölümünün yaşandığını paylaşarak, sosyal medyanın gücüyle yaşanan süreçten çok daha fazla haberdar olunduğunu söyledi. Avukat Kardelen Yarli, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı usul ve esasa aykırı olarak çıkıldığını, sistemin kadınların yan yana gelmesini istemediğini belirterek kadınların dayanışma içinde hareket etmesinin önemine değindi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak şiddet mağduru kadınlara ücretsiz avukatlık hizmeti sunduklarını anımsatan Yarli, “Şiddet görme tehdidi altındaki kadının güvenli bir yere yönlendirilerek sonrasında ilgili kurumlara durumun iletilmesi gerekiyor. Kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddeti, tacizi engellemek adına kullanıcılara sunulan acil müdahale uygulaması KADES’i akıllı cep telefonlarına indirebilirsiniz. Yalnız ve çaresiz değilsiniz.” dedi.
‘ŞİDDET BİR GÜNDE BAŞLAMIYOR’
Şebnem Yiğit, İstanbul Sözleşmesi’nden çıktıktan sonra kadın cinayetlerinde düşüş olmadığını aksine cinayetlerin arttığını ifade ederek “Şiddet bir günde başlamıyor. Kıskançlık aşırıysa eğer hastalıktır. Lütfen uyanık olun. Sizi sınırlandıran tavizler vermeyin. Şiddeti gördüğünüz anda uzaklaşın. Özellikle eril kelimelerden uzak durun. Çocuklarınızı yetiştirirken de eril kelimelerden uzak durun. Örneğin kadın diyelim bayan demeyelim. Küçük gözükmekle birlikte yönlendiricidir. Ev yöneten kadın neleri yönetmez. Yönetici olmaktan, siyasete girmekten kaçınmayın. Kadınlar birbirinize yol açın. Birbirinize destek vermekten vazgeçmeyin.” şeklinde konuştu. Medyada kadın cinayetlerinin veriliş tarzının suç işlenmeye teşvik şeklinde geliştiğine dikkat çeken Yiğit, “Yaşamını yitiren ya da yaralanan kadının fotoğrafı ifşa ediliyor. Erkeğin fotoğrafı verilmiyor. Haber veriliş şeklinin ciddi şekilde ele alınması gerekiyor.” diye konuştu.
Hilal Solmaz, 1935 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 17 kadının seçilerek, dünyada en çok kadın bulunan 2. meclis olduğunu, günümüzde Türk kadınının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsiliyetinin halen düşük rakamlarda olduğuna dikkat çekerek “Medya sektörü kadın görünürlüğünün en fazla bulunduğu yer ama çok fazla kadın yöneticiyi dergi, gazete ve televizyonda göremiyoruz. Yeni bir medya oluşumu var. Orada varlığımızı gösterebiliyoruz. Ama ana akım medyada kadın temsiliyeti çok da istediğimiz yerde değil.” ifadelerini kullandı. Av. Özge Güngör, Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkını pek çok Avrupa ülkesinden çok daha önce aldığına işaret ederek kadınların haklarına herkesten fazla sahip çıkması gerektiğine değindi.
‘ŞİDDETİN YÜZÜ’ BELGESELİ YAYIMLANDI
Panelin ardından gazeteci Esra Açıkgöz’ün Kenan Özer ile birlikte hazırladığı “Şiddetin Yüzü” isimli belgesel yayımlandı. Belgesel, erkeklerin kimyasal saldırısına uğrayan üç kadının yaşadıklarını ve talepleri anlatıyor. Belgesel gösteriminin ardından Açıkgöz ve Özer’le film üzerine söyleşi yapıldı. Açıkgöz, toplumsal sorunlarla ilgili haberler yaptığını, 20 yıllık gazetecilik hayatında en zorlandığı konulardan birini belgesele dönüştürdüklerini, mağdur olan üç kadının cesaretiyle bu belgeselin ortaya çıktığını söyledi.
