97- Peygamber Efendimizi doğrulayıp İslâm dinini kabul eden ashab-ı kiramdan birçokları, bu uğurda pek çok eziyetler çekmiş, birçok maddî mahrumiyetlere katlanmış, dinleri uğrunda mallarını ve canlarını vermişlerdir. Peygamber Efendimiz dahi birçok eziyetlere uğramış, hiç bir peygamberin görmediği eza ve cefaya uğrayarak bunlara sabretmiş ve metanet göstermiştir. Yüksek Peygamberlik görevini en üstün bir şekilde çalışarak yerine getirmiştir.

98- Kölelerden ilk önce müslüman olan "Bilâl-i Habeşî" idi. Bu zat müslüman olunca, görmediği eziyet kalmamıştır. Müşrikler bu muhterem zatın boynuna ip takmışlar ve onu çocukların eline vererek sokaklarda ve kızgın kumların üzerinde dolandırmışlardır. Onu bayıltıncaya kadar döğmeye devam etmişlerdir. Fakat Hazret-i Bilâl: "Allah birdir, Allah birdir," diyerek dininde direniyor, bu eziyetlere katlanıyordu. Sonra onu Ebû Bekir Hazretleri satın alarak azad etmişti. Dinindeki sebat ve metanetinin mükâfatıdır ki, onun mübarek ismi asırlardan beri bütün İslâm ümmeti tarafından saygı ile anılıp durmaktadır. (Allah ondan razı olsun).
99- İslâmiyeti kabul edenlerden bir kısmı da, gördükleri eziyet yüzünden vatanların terk ederek Habeşistan`a hicrete mecbur kalmışlardı. Şöyle ki: Bunlardan ilk defa on bir erkek ile dört kadın, sonra seksen iki erkek ile yirmi kadın hicret etmiştir. Peygamberimizin muhterem kızı Rukiye ile kocası Hazret-i Osman da bu ilk hicret edenlerdendir. Habeşistan hükümdarı olan Necaşî bu muhacirlere çok hürmet etmiş, onlara yer göstermiş ve sonra da İslâmiyeti kabul etmişti.
100- Peygamberimize elçilik görevi verildiğinin yedinci senesi olmuştu. Mekke`deki müşrikler, müslümanların günden güne artmakta olduklarını ve güçlendiklerin görerek onlara bir kat daha şiddet kullanmaya başladılar. Peygamber Efendimizin mensub olduğu Beni Haşim (Haşim Oğulları) ile alışverişi kesmiş, onlara yararlı olan şeyleri bildirmeye karar vermişlerdi. Onların yoksulluk içinde yaşamaları için kendileriyle her türlü ilgiyi kesmek hasusunda bir sözleşme yazıp Kabe`nin bir duvarına asmışlardı. Artık Haşim Oğullarından gerek müslüman ve gerekse müslüman olmayanlar, "Şa`b-i Ebû Talib" denilen bir mahallede çember altına alınmış duruma sokulmuşlardı. Son derece sıkıntı içinde vakit geçiriyorlardı. Diğer müslümanlar da gelip bu mahallede toplanmışlardı. Fakat bu sözleşmenin başındaki "Bismikallahümme (Allah`ımızın adı ile)" yazısından başka bütün yazıların güvelerin yemiş olduğunu, Peygamber Efendimiz bir mucize olarak haber vermişti. Onlar gidip baktılar, bu gerçeği anlayınca biraz utandılar. Böylece müşrikler Haşim Oğullarına karşı olan sözleşmelerini bozdular. Haşim Oğulları da, diğer müslümanlar gibi, bu çemberden kurtulup biraz nefes aldılar.



Şırnak'ta kalp krizi sonucu vefat eden uzman çavuş son yolculuğuna uğurlandı

Büyükşehir’den don zararına uğrayan üreticilere destek

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

Manisa'da gökyüzünü balonlar renklendirdi

Vali Özkan makamını devretti

23 Nisan okullarda da coşkuyla kutlandı

Demirci’yi çocuk sesleri şenlendirdi

Manisa'daki festivalde 2 ton hamsi dağıtıldı

TARIM VE ORMAN BAKAN YARDIMCISI GİZLİGİDER SARUHANLI’DA HASAR GÖREN BAĞLARI İNCELEDİ

Selendi’de şehitler için sergi açıldı

Türkiye Oryantiring Şampiyonası Manisa’da başladı

Soma’da Ahmet Sula’dan unutulmaz bir seminer

Kula’da Kütüphaneler Haftası coşkuyla kutlandı

Don afetini yaşadı çalışmaya ara vermedi

TBMM zirai dondan etkilenen üreticiler için adım attı

Kaymakam Güldoğan, don afeti yaşayan bağları yerinde inceledi

Vali Özkan: "Çiftçilerimizin yanındayız"

Saruhanlılı çiftçiler için don tehlikesi devam ediyor

Manisa'da don afeti üzüm bağlarına büyük zarar verdi

Don afetinin sadece Sarıgöl’e zararı 2,25 milyar TL

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Dini Konular 22.12.2014 14:08:27 539 0

Tarih: 22.12.2014 14:08
Haberi Sesli Oku
3.05.2025 11:04:00