Yapmadığım İş Kalmadı Benim (XIV)
2010 yılında Saruhanlı'da daha çok yeni olan bu iş kolunda, 'Bircan Özel Eğitim Kurumun'unun yeniden müdürü ve ayrıca ortağı olarak geri döndüm.
İlk kuruluş yıllarında yarattığımız heyecan, coşku yitirilmiş. Bir moral bozukluğu vardı, çalışanlar arasında. Aileler ile sağlıklı iletişim konusunda sorunlar yaşandığı anlaşılıyor.
Sarıgöl'deki 'Nehir Özel Eğitim Kurumumuzda biz hizmet vermeyi sürdürmekteyiz. O günlerde Sarıgöl’de Kurumunun Müdürlüğü görevine Aydın Beyi getirdik. Benim 'Bircan Özel Eğitim Kurumu’ndaki çalışmalara ağırlık vermem ve bu kurumu eski günlerine en kısa sürede getirmem gerekiyordu.
Birikimlerimizi, elde avuçta ne varsa biz kardeşimle bu işe yatırdık. Sarıgöl'de açtığımız kurumda yarattığımız güven ve başarı ortada. Bir yerleşim yerine dışarıdan gelip bu başarıya ulaşmak, öyle kolay değil.
Benim Sarıgöl'den evimi taşımanın ve 'Bircan Özel Eğitim Kurumu’nda kurumun müdürlüğü görevini üstlenmemin kuruma katkı sağlayacağını, geçmişte birlikte çalıştığımız ve o gün müdürlük görevini sürdüren Ayşe Hocam da çok istiyordu. Gelinen bu son durum ve yaşananlar, müdür olarak onu bunaltmıştı.
Benim evimi tekrar Saruhanlı'ya taşımam şart oldu. Buradaki işleri bir an önce eski günlerdeki gibi coşkulu, birlik ruhunu yeniden en kısa günde yaratmanın çok önemli olduğu eğitimi bırakan, devam etmeyen öğrencileri ve ailelerini ziyaret etmemiz gerekiyordu.
Yalnız benim Saruhanlı'dan ayrılırken evimizi kiraya verdiğimiz ailenin o günlerde ikiz bebeklerin doğum günleri yaklaşıyordu.
Eşimle bu taşınma işini konuştuk. Biz komşularımızı ve kiracılarımızı hiç rahatsız etmeme kararı aldık. Bu süreçte bir stres yaşamalarını istemiyorduk. Kurumumuza yakın bir ev tutup taşındık.
Bizim kiracılarımızın ikiz bebekleri oldu. Üç yıl gibi bir süre sonra, boşalan bir daireye geçtiler. Bizde kendi evimize geldik. Zaman çok hızlı geçiyor. Bugün Ortaokulu bitiriyor o gün doğan ikizler.
'Bircan Özel Eğitim Kurumu’nda her şey daha iyiye gitmeye başladı. Kurumumuz eski günlere döndü. Sarıgöl'deki kurumumuz da çok iyi gidiyor. Kardeşim ile birlikte dönüşümlü her hafta gidip, çalışmalara katılıp, işin başında bulunuyoruz o günlerde.
2014 yılında oturduğumuz apartmanın altında bulunan dershane yönetimi kapatma kararı aldı. Eski haline getirmek ve bize teslim etmeleri onlar için çok maliyetli olacaktı. Bizimde diğer kurumumuz da olmayan 'Otizim, Disleksi' bölümlerinin de olacağı ikinci bir kurumu açmamız için şartların oluştuğunu anlattım Kardeşime ve bizim çocuklara.
Bu iş ailece bizim işimiz oldu. Kardeşimin iki yavrusu, benim oğlum ve gelin kızım birlikte çalışıyoruz. 2013 yılında yaptık Ozan ile Büşra'nın düğününü.
2014 Temmuz ayında Saruhanlı'da ikinci kurumunuzu açtık. Kolay olmadı. Ama bu atılması gereken bir adamdı. O günlerde Özlem Kızım ile Tarkan'ın düğünlerinde yaptık. Tatlı bir telaş içinde geçen güzel zamanlardı o günler. Ve mutluluğumuza mutluluk kattı, ailemize gelin ile damadın katılması. İki oğlumuz, iki kızımız oldu bizim.
Saruhanlı'da ikinci kurumu açınca, Sarıgöl'deki kurumu almaya talip olan öğretmen arkadaşlarımıza verdik. Bizim bütün enerjimizi buradaki işimize vermemiz çok önemliydi.
Anlatacak ve yazacak aslında daha çok şey var. Kısacası Özel gereksinimli çocuklara ve ailelerine hizmet etmek benim severek yaptığım bir çalışma. Bir görevdi. Bu benim işimdi. Her zaman severek ve isteyerek en iyisini yaptım ve bugün yine yapmaya çalışıyorum.
Bu konuda sizlere bundan böyle konusunda uzman çalışma arkadaşlarımız ile bilgilendirmeler yapmayı ve sizlerin de bu çok özel konuda neler ve nasıl yapıldığını gelip görmenizi çok isteriz.
Yaşamda her şey dilediğinizce olsun...