COVID-19 mRNA aşılarında beklenmedik etki: Kanser tedavisine katkı sağlıyor
Dünyayı kasıp kavuran ve 7 milyon kişinin ölümüne neden olan COVID-19 pandemisi sona ermesinde etkili olan mRNA aşılarının bir olumlu etkisi daha ortaya çıktı. Bilim insanlarının çalışmalarına göre; COVID-19 mRNA aşılarının kanser tedavi süreçlerine de olumlu etki sağladığı ispatlandı.
Koronavirüs pandemisi olarak da bilinen COVID-19 salgını, 2019 sonu itibarı ile dünyada etkili olmaya başladı. Kısa sürede milyonlarca insana ulaşan pandemide resmi verilere göre 7 milyondan fazla insan hayatını kaybetti.
Bilinen 700 milyondan fazla vakanın iyileşmesinde en önemli etken ise salgının başlaması ile geliştirilen COVID-19 aşılarının yaygın bir şekilde kullanılması oldu.
Birçok ülke kendi aşısını farklı yöntemlerle geliştirirken bilimsel verilere göre tedaviye güçlü yanıt veren teknoloji mRNA oldu. Tüm dünya, salgını geride bırakırken aşılara yönelik bilimsel araştırmalar devam etti.
AŞILARIN BEKLENMEDİK ETKİSİ
Bilim insanı, virolog Semih Tareen, COVID-19 mRNA aşılarının dikkat çeken bir "yan etkisi"ni duyurdu.
Yapılan araştırmalara göre mRNA aşıları, beklenmedik bir şekilde bazı kanser tedavi süreçlerinde olumlu etki sağladı. Buna göre aşılar, kanser tedavisi etkisini artırarak hastaların ömrünü uzatıyor.
Semih Tareen
Sosyal medya hesabından araştırmaları patlaşan Tareen, "Covid mRNA aşılarının çok önemli bir "yan etkisi" ispatlandı. Bazı kanser tedavilerinde Covid mRNA aşısı kanser tedavisi etkisini arttırarak hastaların ömrünü uzatıyor, hem de ~2 katı etkiyle. Görsele bkz: Covid mRNA aşısı olan kanser hastaları (mavi çizgi) olmayanlara (kırmızı) kıyasla daha uzun yaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
Semih Tareen'in sosyal medya paylaşımında veriler
Semih Tareen, araştırmaya dair verileri şöyle sıraladı:
Bunun sebebi: Covid mRNA aşıları en az 3 "yan etki" ile çalışmada bahsi geçen kanser tedavisini daha etkin kılıyor.
1. Covid mRNA aşısı özellikle bağışıklık hücresi CD8+ T hücrelerini harekete geçiriyor.
2. Kanser hücrelerinin yok edilmesine destek olan "sitokin" denen moleküllerin salgılanmasına sebep oluyor. Çalışmada bunlardan özellikle İnterferon-1alfa görüldü.
3. Covid mRNA aşısı çalışmada bahsi geçen kanser tedavisinin hedef aldığı PD-L1 isimli molekülü arttırıyor. Bu sayede kanser tedavisi daha etkin oluyor.
Semih Tareen'in sosyal medya paylaşımında veriler
Hadi biraz daha detay:
Bahsi geçen kanser tedavisi "immune checkpoint inhibitor" denen ve biyolojik antikor tedavisi olan ve Nobel ödülü kazanmış yeni diyebileceğimiz tedaviler.
Bu yeni sınıf "immünoterapi" tedavileri de kanseri doğrudan zehirlemeye çalışmak yerine (kemoterapi gibi) kansere karşı bağışıklık sistemimizi değiştirmeyi hedefliyor.
Covid mRNA aşısı teknolojisinin Nobel kazanması ve bu kadar etkin ve önemli olmasının sebebi eski usul "inaktif" virüs aşılarının yerine çok daha etken olabilen aşılar. Bu etkinliğin sebebi de bağışıklık sistemini verimli bir şekilde uyardığı için.
Bu çalışmadaki en önemli detay da şu: Evet kansere karşı mRNA aşıları geliştiriliyor. Ama bu zaman alacak çünkü hastanın kanserine be tümör antijen profiline özel olarak tasarlanması gerekebilir. FAKAT bu çalışma şunu gösterdi: kanserden tamamen alakasız bir mRNA aşısı kanser immünıterapi tedavisi ile 100 gün içinde alınırsa o zaman kanser hastası insanların yarısı daha uzun yaşıyor.
Çalışmanın kaynağı
"KİŞİYE ÖZEL MRNA AŞILARI UMUT VAAT EDİYOR"
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, COVID-19 aşılarının etkisine yönelik çalışma paylaştı.
Mustafa Özdoğan
Prof. Dr. Özdoğan, çalışmalara ilişkin "İmmün kontrol noktası inhibitörleri (ICI), akciğer ve melanom başta olmak üzere çok sayıda kanserde devrim yarattı; ancak "soğuk" tümörler olarak adlandırdığımız, önceden var olan antitümör bağışıklığı zayıf olan olgularda yanıt oranları halen sınırlı. Kişiye özel mRNA kanser aşıları umut vaat ediyor ama pahalı, üretimi yavaş ve erişilebilirliği düşük" dedi.
Mustafa Özdoğan'ın paylaşımı şöyle:
22 Ekim 2025'te Nature'da yayımlanan ve sonuçları ESMO 2025'te sunulan yeni bir çalışma, COVID-19 mRNA aşılarının — tümöre özgü antijen taşımamasına rağmen — tip I interferon (özellikle IFN-α) yanıtını tetikleyerek bağışıklık sistemini "ön ısıttığını" ve ICI ile birlikte verildiğinde tümörleri daha duyarlı hale getirdiğini gösteriyor. Üstelik bu yalnızca kuramsal bir varsayım değil: ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) ve metastatik melanom kohortlarında, ICI başlangıcına yakın dönemde (≤100 gün içinde) mRNA aşısı alan hastalarda belirgin sağkalım kazanımı raporlandı.
Bu bulgu, yalnızca bilimsel açıdan değil, toplumsal anlamda da dikkat çekici. COVID-19 pandemisinden bu yana dünya genelinde, aşıların zararlarını öne çıkaran ve bilimsel verilerle çelişen bir direnç hattı oluştu. Birçok kişi, adeta inatla "mRNA zararlıdır" iddiasını sürdürdü. Oysa bu çalışma, belki de uzun süredir devam eden bu önyargıları sarsacak nitelikte: mRNA teknolojisinin, sadece bulaşıcı hastalıkları önlemediğini, aynı zamanda kanser bağışıklığını da güçlendirebileceğini gösteriyor. Umarız bu veriler, sanılanın aksine, bazı kişilerin bu konudaki direncini kırabilir ve bilimsel diyaloğu yeniden canlandırır.
Klinik pratiğe olası yansıması ise açık: rutin ve yaygın bir aşının, doğru zamanlamayla, ICI etkinliğini artırması ve "soğuk" tümörleri "sıcak" hale getirmesi mümkün olabilir. Bu nedenle ekip, şu anda UNIFIER adlı randomize denemeyi planlıyor — çünkü nedensellik için randomizasyon şart.