Muammer Kökcüoğlu


Uhud'da tüm ailesini kaybeden kadın sahabe: Sümeyrâ bint-i Kays

Uhud'da tüm ailesini kaybeden kadın sahabe: Sümeyrâ bint-i Kays


Uhud'da tüm ailesini kaybeden kadın sahabe: Sümeyrâ bint-i Kays
Uhud Savaşı’nda Müslümanların mağlubiyeti ve “Re­sû­lul­lah’ın şehit edildiği” ha­beri Medine’ye ulaştığında, cepheye giden kadınlardan biri de Sümeyrâ bint-i Kays idi (r.anha).
Uhud Savaşı’na Hz. Sümeyrâ’nın babası, kocası, kardeşi ve oğlu da katılmıştı. Fakat o bunlardan ziyade Re­sû­lul­lah’ı merak ediyordu. Uhud’a vardığında baba­sının, kar­deşinin, kocasının ve oğlunun paramparça olmuş cesetleriyle karşı­laştı. Hepsi de şe­hit olmuştu. Sahabiler, Hz. Sümeyrâ’ya baş sağlığı diliyorlar, sabır tavsiyesinde bulunuyorlardı. Sümeyrâ (r.anha) ise ısrarla Re­sû­lul­lah’ı soru­yordu. “Re­sû­lul­lah ne yapıyor, na­sıldır?” diyordu. “Allah’a hamd olsun o iyidir!” dediler. Ama onu inandıramadılar. Peygamberimizi gözleriyle görmek istiyor­du. Onun bulunduğu yeri bildirdiler. Sü­mey­râ (r.anha) koşa koşa oraya gitti. Re­sû­lul­lah’ın sağ olduğunu görünce büyük bir sabır ve teslimiyet içerisinde şöyle de­di:
“Anam babam size feda olsun, yâ Re­sû­lal­lah! Siz sağ olduktan sonra her türlü musi­bet hiç gelir bana.”
Evet, Hz. Sümeyrâ, babasını, kardeşini, kocasını ahirette görebileceğine inanıyordu. Çünkü onlar Allah yolunda şehit olmakla büyük bir makam kazanmışlardı. Onlar için üzülmeye değmezdi. Gerçi, eğer şehit edilmiş olsaydı, Re­sû­lul­lah’ı da orada görebilirdi. Fakat onu dünya gözüyle daha fazla görmek, ondan daha fazla feyizlenmek istiyordu.
Diğer taraftan, onlar olmadan da İslamiyet gönülleri nurlandırmaya devam ederdi. Onların yerini başkaları alırdı. Fakat Resûlul­lah’a bir zarar gelse, Müslümanların hâli ne olurdu? Resûlullah’ın sıhhatini merak etmesinin sebebi buy­du. İşte onlar Re­sû­lul­lah’ı böyle seviyorlardı. Zaten onları yücelten ve erişilmez yapan sır da bu değil miydi?