Muammer Kökcüoğlu


Ramazan Bayramı Sevinci

Ramazan Bayramı Sevinci


Ramazan Bayramı Sevinci

Dünyada en büyük saadet, Allah´a kul olabilmektir. Bu bahtiyarlığa ermiş olanlar, kulluk vazifelerini ifasında en büyük saadeti duyarlar. 

Allah´ın emrettiği namazı kılarken, tekbirle başlar ve tekbirle devam eder. Cenge gidişi tekbir getirerek, bayram namazına gelişi de tekbir alaraktır.

Mümin; cenge giderken likaullah ümidiyle sevinçli, bayram namazıma koşarken Rızaullah hevesiyle heyecanlıdır! 

Allahü Teâlâ´nın emretmiş olduğu Ramazan orucunu, kulluk şevi ve heyecanıyla tutmuş olanlar, dün ne kadar neşeliydi. İlâhî emre teslimiyeti de o kadar manalı ve güzeldi.

Bugün Mevla´mızın rızasına erme şevkiyle bayram namazına gelmesi de o kadar güzeldir.

İbadette teslimiyetin vakarı, bayramda aşkın heyecanı vardır. Aşk insanı pişirir, teslimiyet ise kemâl sahibi kılar. 

Mümin, iki cihanda kurtuluşun ancak Allah´a kullukla mümkün olacağını bildiği için, felahın sebeplerine yapışmaktadır.

İman ile küfürden, ibadetle nefsin kirlerinden, zekâtı vererek kul hakkından temizlendi. Su ile bedenini, zikirle ruhunu arıtmış, güzel huy ile kötülüklerden temizlenmiştir. Pırıl pırıl hâli ile o, bayram yapmaya hak kazanmıştır.

Bir ay vücudu ve malı ile yaptığı kulluk vazifelerini rızâ-ı ilâhî pazarına arz etmeye gelmiştir. Allah-u Teâlâ yaptıklarımızı keremiyle kabul edip mukabilinde rızasını bahşedecektir. 

Allah-u Teâlâ´nın bizi kul ve yaptıklarımızı da ibadet olarak kabul etmesi, onun yüce bir lütfudur.

Bugün, Allah´ın kullarına ikram ettiği sevinç, saadet ve İlâhî bir ziyafet günüdür. 

Dün Ramazandı,

Bugün bayram!

Dün, oruç tutmak sevaptı,

Bugün haram!

Dün, suç sayılan yiyip içme bugün ibadet olmaktadır. Zira her ikisinde de maksadımız, Rabbimizin rızasıdır.

Dün bunu oruç tutarak aramıştık,

Bugün de bayram yaparak aramaktayız. 

Her Müslüman, tertemiz giyinip, Cenâb-ı Hakk´ın rızasını ve ikramını umarak camilere koşmuş «Sâili sakın kovma» buyuran Rabbimizin kapısına gelmiş bulunuyor. İbadetlerimizin kabulünü ve rızasını dilekte bulunduğumuz yüce Allah´ımız, kapısından bizi eli boş çevirmeyecek, mutlaka ihsân-ı ilâhîde bulunacaktır. Bu onun bir lütfudur, asla bir mecburiyet değildir. 

Kıymetli okurlarımız! 

Bayram, dargınlıkların ve kırgınlıkların bertaraf edileceği bir gündür. O halde, küsler barışmalıdır!

Bayram, sadece sevinmek değil, aynı zamanda sevindirmek demektir. Binaenaleyh yoksullar, yetimler ve çaresizler sevindirilmelidir. 

Bayram, ziyaret ve karşılıklı tebrikleşmelerin ifa edileceği bir gündür. Öyle ise; büyükler, hastalar ve dostlar ziyaret edilmelidir. 

Bayram, Allah´ın kullarına; kulların da Allah yolunun yolcularına ikram günüdür. Rabbimizin manevî ziyafetine ermekle ne kadar mesut isek, din kardeşlerimizi ağırlamak suretiyle de o kadar memnun olalım.

Seven, sevilir; acıyan, merhamet-i ilâhîye nail olur. Yerdekilere acıyın ki göktekiler de size merhamet etsin. İyiliği sevin ki iyi insanlar kervanına katılasınız. 

Bu vesile ile tüm okurlarımın Ramazan Bayramını kutlar, daha nice bayramlara ulaşmalarını Cenab-ı Allah´ımızdan niyaz ederi?.