SARUHANLI - Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Günay, ülke olarak solunum cihazlarına, yoğun bakım yatak sayısına konsantre olduklarını belirterek, “Bunlar devleti yönetenlerin işi, bizim toplum olarak bu virüsün bulaşımını engelleyecek önlemlere odaklanmamız gerekiyor” dedi.
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD), yapmış oldukları İZİKAD Akademi Eğitimleri’ni Covid-19 salgını nedeniyle, internet ortamına taşıyarak devam ettiriyor.
Dernek faaliyetlerine bir araya gelmeden ‘temassız iletişim’ ile devam ettirdiklerini söyleyen İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, bu çalışmaların ana gövdesini ise bu dönemde Covid-19’un oluşturduğunu söyledi.
İZİKAD olarak neler yapabiliriz, topluma nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündüklerini ifade eden İZİKAD Başkanı Sezgin, “Bu süreçte bilgi kirliliği de çok yüksek oranda oluyor. Doğru bilgiye ulaşmak zorlaştığı için biz de konunun uzmanı DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkay Günay’ı konuk ettik. Kendisi de bize “Korona ile Yaşam” sunumuyla odaklanmamız gereken yerleri, doğru bildiğimiz yanlışları ve ülkemizin önündeki süreçleri tüm açıklığı ile bizimle paylaştı. Kendisine yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
“Bilinçli toplum koronayı yener”
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Günay, doğru iletişim kanalları ile doğru bilgiyi toplumla buluşturmanın son derece önemli olduğunu ifade ederek İZİKAD üyelerine ulaşarak bir sunum gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Korona ile Yaşam” sunumunda virüsün yapısı, yayılım şekli, bulaşma gücü, korunma yolları ve tedavi süreçleri hakkında bilgi verdi. Yapılan yanlışları da dile getiren Prof. Günay, “Toplum olarak hastanelerin yapısına, yatak kapasitelerine, solunum cihazlarının sayısına odaklandık. Oysaki vatandaşlarımızın ilgisini bulaşımı engelleyecek önlemlere yoğunlaştırmamız gerekiyor. El yıkama şekilleri, sosyal mesafeyi koruma, maske kullanım şekline odaklanmış bir toplum, gerekmedikçe sokağa çıkmayan bir toplum olmamız gerekiyor. Bu virüsü toplumsal olarak bilinçlenerek ve bu önlemleri harfiyen uygulayarak yenebiliriz, yatak sayımızla, solunum cihazı ile değil” dedi.
“Yoğun bakım servislerini boşaltmak istiyorsak, bulaşmayı kesmemiz gerekiyor” diyen Prof. Günay, “İtalya’nın düştüğü duruma düşmemek önemli. Orda doktorlar hangi hastanın solunum cihazına bağlanacağına karar vermek zorunda kalıyorlar. Bu doktorlar için büyük bir yük. Bu hale düşmeyelim, bulaşımı engelleyelim” diye konuştu.
“Ramazan ve Kurban Bayramları birleştirilsin, öne çekilsin”
Rakamların çok hızlı yükseldiğini ifade eden Prof. Günay, özellikle önümüzdeki iki haftada önlemleri daha fazla almamız gerektiğini belirterek, “Bu dönemde sokağa gerekmedikçe çıkılmaması gerekiyor. Toplum olarak kendimiz bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Önümüzdeki iki hafta çok kritik, bu süreçte mümkün mertebe evlerimizde kalalım” dedi.
Bir de önerisi olduğunu ifade eden Günay, yılda iki kez Ramazan ve Kurban Bayramlarında tatil yaptıklarını ifade ederek, “Dini bayramlarımızı hayat kurtarmak, can kurtarmak için bu sene birleştirelim, öne çekelim, iki hafta kimse çalışmak zorunda kalmasın. Bayramlarda aile büyüklerimizi ziyaret ederdik, onlar için bu sene evlerimizde kalalım. Böylece hem fabrikalarda çalışmak zorunda kalan insanlarımız evlerinde kalır, hem de en kritik dönemde sokağa çıkmak zorunda kalan insanların hayatını kurtarırız” diye konuştu.